TUSİAD: Yeni Anayasa, başörtülü memura izin vermeli/ Video

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 23 Mart 2011 12:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YENİ ANAYASA İÇİN İLK HAZIRLIĞI TÜSİAD YAPTI

?Din özgürlüğü', ?kimlikler' ve ?kuvvetler ayrılığı'nı Türkiye'nin önünde ?3 bölen' olarak gören TÜSİAD, anayasa paketini açıkladı. Pakette vekillere başörtüsü özgürlüğü de var.

Erdinç Akkoyunlu

BUGÜNE kadar ?din ve vicdan özgürlüğü', ?kimlikler' ve ?kuvvetler ayrılığı' konularını Türkiye'nin önünde sürekli ?3 bölen' olarak gören TÜSİAD'ın 12 Eylül referandumunun ardından başlattığı ve 30 akademisyenin 6 aydır üzerinde çalıştığı yeni anayasa için öneri paketinin ayrıntıları dün açıklandı. ?Yeni Anayasa'nın 5 temel boyutu? adıyla açıklanan taslakta, nüfus kağıdından din hanesinin çıkarılması ve devletin din eğitiminden çekilmesi, öğrenci ve milletvekillere başörtüsü özgürlüğü getirilmesi, vatandaşlık tanımında Türklük kavramına yer verilmemesi ve Kürtçe eğitimin önünün açılması, yerel yönetimlerin ve parlementer sistemin güçlendirilmesi, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, devlet ideolojisinin kanun değil seçimle belirlenmesi, AYİM ve askeri Yargıtay'ın kaldırılması gibi çarpıcı değişiklikler öneriliyor. Yeni taslakta, sadece ?Türkiye'nin yönetim şekli cumhuriyettir' maddesinin ?değiştirlmez' olması öneriliyor.

TÜSİAD'IN YENİ ANAYASA TASLAĞINDAN BAŞLIKLAR

İDEOLOJİ VE MODELİ SEÇMEN BELİRLER

Yeni anayasa, ideolojisiz olacak. Mevcut anayasada ?Sosyal devlet' olarak tanımlanan yönetim şekline ilişkin, liberal, devletçi veya sosyalist modele gönderme yapılmayacak. Ekonomik ve ideolojik model, seçmen tercihleriyle belirlenecek.

PATRİKHANEYE TÜZEL KİŞİLİK

Gayrimüslümlerin ibadet haklarının dışında Patrikhane ve Hahambaşılığa tüzel kişilik tanınması öneriliyor. Lozan'da yer almayan Süryanilere ve diğer azınlıklara kendi din adamlarını yetiştirme hakkı tanınıyor.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE ATIF YOK

Ulus kavramı hukuki nitelik taşımadığından, anayasada Türk Milleti veya milliyetçiliğine atıf yapan ifadeler ve etnik çağışımı olan vurgular yer almamalıdır. Vatandaşlık tanımı bir etnik gruba ya da ulusa gönderme yapmadan düzenlenmeli ve vatandaşlık bir hak olarak bu şekilde güvence altına alınmalıdır.

TÜRKİYE'YE ÖZGÜ ANADİLDE EĞİTİM

Anadilde eğitim ve anadlin öğrenimi konularında dünyadaki mevcut modeller araştırılarak Türkiye'ye en uygun modelin benimsenmesi gerekmektedir. Anadilde eğitim ve anadilin öğrenimi konularında adım atılması için gerekli toplumsal ve pedagojik altyapının oluşturulmasına ilişkin tedbirler alınmalıdır.

BATI TİPİ LAİKLİK ÖNERİSİ

Anayasa başlangıç metninde Atatürk'ün şahsiyetine ve tarihi rolüne sayı ve şükran içeren bir ifadeyle yetinilmemeli ve Atatürkçülüğe ideolojik ve hukuki anlamlar yükleyen referanslardan kaçınılmalıdır. Türkiye'de laiklik anlayışı, müdahaleci karakteri ve devletin dinlere, mezheplere ve inançsızlığa eşit mesafede konumlanmamış olması dolayısıyla Batı tipi laiklikten ayrışmaktadır. Bu kapsamda 1982 anayasası'nın din ve vicdan özgürlüğünün kötüye kullanılması yasağını düzenleyen 24. maddesinin son fıkrası, dini inancın her türlü sosyal görünümünü yasaklamaya müsait olması nedeniyle yeni anayasada yer almamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mevcut konumu laiklik ilkesine, din ve vicdan özgürlüğüne aykırı bulunmaktadır.

ÜNİVERSİTE VE MECLİS'TE BAŞÖRTÜSÜ

Üniversite öğrencilerinin, milletvekillerinin, öğretim üyelerinin ve belli kurallar dahilinde kamu görevlilerinin başörtüsü kullanmalarına engel bir gerekçe bulunmamaktadır.

SİYASİ YASAKLARA SON VERİLMELİ

Siyasi partilerin kapatılmasına karar verildiği hallerde bireylerin siyasi yasaklığının söz konusu olmamasına tüm katılımcılar hemfikir. Seçim barajı kalkmalı, farklı görüşlerin temsilini engellemeyecek biçimde aşağı çekimeli.

ASKERİ YARGITAY KALDIRILMALI

Milli Güvenlik Kurulu anayasal bir kurum olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılmalı.

Yeni anayasada, Anayasa Mahkemesi üyelerinin önemli bir kısmını seçme yetkisi TBMM'ye tanınmalı. Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) tüm kararlarına yargısal denetim öngörülmelidir.Dünyada herhangi bir örneği olmayan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay gibi yüksek yargı organları için bir gereklilik mevcut değildir.

YÖK'ÜN YERİNE YENİ BİR YAPI

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) yerine, üniversiteler arası planlama ve koordinasyondan sorumlu yeni bir yapı kurulmalıdır.

Yeni anayasa ile yeni yörüngeye otururuz

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül dün katıldığı iki ayrı programda anayasa değişikliğine değindi. TÜSİAD'ın 40. yılı gala gecesine katılan Gül ?Türkiye yeni bir anayasayla yeni bir yörüngeye oturur? dedi. Gecede 30 yaş ve üzeri TÜSİAD üyelerine plaket veren Gül ?Türkiye'de sivil bir Anayasa, daha öz bir Anayasa, reaksiyonel olmayan bir Anayasa yapılabilir. Bunun önündeki tek risk de bir metodoloji hatası yapılırsa orada görürüm açıkçası, seçimlerden sonra hep beraber bir metot hatası yapmadan, bazen usulün esastan önce olduğunu hepimiz söyleriz? dedi. Türkiye'de yapılacak yeni bir anayasanın daha katılımcı olması gerektiğine vurgu yapan Gül ?Herkesin sahiplenebileceği ama cesur özgüven içerisinde bir Anayasa yapılabileceğine inanıyorum. Böyle bir Anayasa yaptığımızda Türkiye'nin yeni bir yörüngeye oturacağı ve Türkiye'nin kaybedilen senelerinin süratli bir şekilde tamamlanacağına inancım tamdır? ifadelerini kullandı. Bu arada Gül sabah katıldığı Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) de ?Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı gayet açık? dedi. Gül, Türkiye'nin geçmişte anayasalarını hep reaksiyonel ortamda yaptığını ifade etti.

Özbudun: Cumhuriyet maddesi dışında her şey değişebilir

Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, TÜSİAD YİK toplantısında, yaptıkları yeni anayasa çalışmasına ilişkin bilgi verdi. TÜSİAD'ın yeni anayasa çalışmasını gerçekleştiren isimlerden Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, toplantı sırasında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek soruları yanıtladı. Prof. Dr. Ergun Özbudun bir soru üzerine, ?Türkiye Devleti Bir Cumhuriyettir? maddesi hariç anayasada değiştirilemez madde bulunmasına karşı olduğunu söyledi. Kendisinin de bu konuda şahsi fikirlerini yıllardır ifade ettiğini vurgulayan Özbudun, ?Hiçbir kuşağın, neslin gelecek kuşakları ebediyen bağlama konusunda ne ahlaki bir hakkı, ne hukuki, ne siyasi bir hakkı vardır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti anayasasında bugün değiştirilemez olan ikinci ve üçüncü maddeler zaten bundan evvelki anayasalarımızda mevcut olmayan, üstelik değişik yorumlara fevkalade açık hükümlerdir. Bunların değiştirilemez hükümler olarak muhafazası kanaatimce çok sakıncalıdır? diye konuştu.

Seçim sonrasının baş maddesi olmalı

HAZİRAN ayındaki seçimlerin ardından oluşacak meclisin, yeni anayasayı yapacağını umut ettiklerini söyleyen Boyner ?Yeni anayasayı, genel seçim sonrası gündemimizin baş maddesi olarak görmek istiyoruz? dedi. Boyner ?Bu seçimlere kabul edilemeyecek yükseklikteki seçim barajını değiştirmeden, siyasi partilerimizi daha katılımcı ve demokratik kılacak bir siyasi partiler yasası hazırlamadan, seçmeni, kendisini değil parti başkanını temsil eden vekiller seçme sıkıntısından kurtaracak değişiklikler yapılmadan gittiğimizi görmezden gelmek mümkün değildir? değerlendirmesinde bulundu. Boyner ?Katılımcı ve uzlaşmacı bir süreçle hazırlanacak yeni anayasanın, Türkiye'yi bölen sorunları birer birleştiren haline dönüştürmeye de hizmet etmesi gerektiğini söyleyen Boyner, yeni anayasa heyecanını önemsediklerini kaydetti.

Yücaoğlu: Baskıcı ruh değiştirilemedi

TÜSİAD toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD YİK Başkanı Dr. Erkut Yücaoğlu, Türkiye'nin makro ekonomik istikrarsızlıkları geride bıraktığını dile getirdi. Yücaoğlu ?Ancak hem ABD hem de Avrupa ülkelerindeki bütçelerde kamu borçları hat safhada? diyerek dış kaynaklı sorunlara dikkat çekti. Anayasa çalışmalarına da değinen YİK Başkanı Yücaoğlu ?İfade özgürlüğü, adil yargılama ve kuvvetler ayrılığı gibi temel kavramların kullanılmasında birçok yetersizliklerle karşı karşıyayız. Bunların biran evvel ele alınması lazım. Temel anayasamızda birçok değişiklik yapıldı; ama baskıcı ruhu değiştirilemedi? ifadelerini kullandı.

NE DEDİLER?

Bu anayasa kimsenin giyimine karışmayacak

Yazar Ümit Fırat: Laikliğin bir Türkiye'deki tanımı var, bir de ulsuslararası arenada kullanılan evrensel bir tanımı var. Türkiye'de resmi çerçevede var olan tanım aslında bir laiklik tanımı değil. Yaptığımız yuvarlak masa toplantılarında herkes Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda hem fikirdi. Toplantıya katılan herkes devletin bir hizmet kurumu olduğu ve vatandaşlarına daha özgürlükçü bir ortam ve haklar sağlaması konusunda öneriler getirdi. Atatürk Milliyetçiliği gibi bir bağlayıcı ifadenin anayasada artık olmaması gerektiği konusunda birleşti.

Değişiklikler hazım kapasitesine bağlı

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın: Aslında bunlar süreç içerisinde tartışılan şeyler. Değiştirilemez maddeler gibi şeyler zamanı geldiğinde oluyor. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığını kapatabilir, yüzlerce imamı boş bırakabilirsiniz. Değiştirilemez maddeleri değiştirebilir ya da başkenti Ankara'dan İstanbul'a ya da Diyarbakır'a getirebilirisiniz. Ama toplumun hazmedebilme kapasitesini de göz ardı etmemek lazım. Önemli olan burada yavaş yavaş bizim nesil bu kadarını yapar. Bizden sonraki nesil de daha ilerisini yapar. Sonuçta şuan hiçbirimiz 20-30 sene evvel düşündüğümüz gibi düşünmüyoruz. hepimiz yavaş yavaş değişiyoruz. Ama önemli olan anayasayı toplumla birlikte değişmek. Bütün toplumun sorgulayarak değişimini sağlamak önemlidir. Bunun için de acele etmeye gerek yok.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber